Güncelleme Tarihi: 12.11.2013 - Arpa Yemlik: 0.59 TL/Kg - Buğday Yemlik Kırmızı: 0.76 TL/Kg - Mısır: 0.58 TL/KG - Soya Küspesi Dökme İth: 1.50 TL/Kg - Çiğ süt fiyatı: 0.93 TL/Kg - Dana: 16,45 TL/Kg - İnek: 13,16 TL/Kg - Düve: 15,04 TL/Kg - Süt Kuzusu: 23,50 TL/Kg - Ayçiçek Küspesi Dökme: 0.60TL/Kg
BUZAĞI BESLEMEDE KOLOSTRUM (Ağız sütü)
 
BUZAĞI BESLEMEDE KOLOSTRUM (Ağız sütü) ve KOLOSTRUMUN ÖNEMİ
    
   Nazif UZUN1               Hakan SAĞLAM1               Cihan DOĞAN1
1 Ziraat Mühendisi/Zooteknist, Isparta İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği,
 
 

Damızlık işletmelerinde mevcut sürünün devamlılığı sağlıklı buzağı yetiştirme ile gerçekleşir. Bu sağlıklı buzağı yetiştirme programını etkileyen pek çok faktör olmasına karşın buzağının yüksek kaliteli kolostrumla yeterli düzeyde beslenebilmesi, sağlığı ve yaşama gücü üzerinde en önemli etmendir. İstatistiklere göre hayvancılığı ileri ülkelerde bile buzağı ölümleri % 20 dolaylarında seyretmekte ve bunun da önemli bir kısmı yetersiz ve yanlış besleme yöntemlerinden kaynaklanmaktadır. Oysa yapılan çalışmalar iyi bir bakım-besleme yöntemiyle ölüm oranının % 3-5’lere çekilebileceğini göstermektedir [1]. Bu açıdan buzağıların sağlık sorunlarının en aza indirilmesinde kolostrumun (ağız sütü) büyük önemi vardır.

 

Yeni doğmuş buzağıların hastalıklara karşı savunma mekanizmaları gelişmemiştir. Kolostrum beslemesi buzağılara, bir kısmı ince bağırsağa geçerek aktif şekilde absorbe edilen immunoglobulinleri (Ig) sağlayarak hastalıklara karşı pasif koruma sağlar [7]; [8]1; [9]. Pasif bağışıklıkta ise, sağlıklı bireylerden bazı bağışıklık maddelerinin aktarımı yoluyla geçici koruma sağlanmaktadır. Bu olay, yalnızca doğumdan sonraki ilk birkaç saat içinde gerçekleşebilmektedir [10]. Vücuda giren bakteri ve diğer yabancı partiküllerin tahrip edilmesine yarayan antibadiler, gebelik sırasında plasentaya geçemediklerinden yeni doğmuş buzağının kan sıvısında bulunmazlar. Ancak, iyi kalitede kolostrum tüketildiğinde ince bağırsak üzerinden absorbe edilebilirler [11]; [12]; [13]. Bu yüzden buzağılar ancak kolostrumu (ağız sütü) içerek pek çok enfeksiyöz hastalığa karsı direnç sağlarlar. Bu nedenle yüksek kaliteli kolostrumun yeni doğan buzağıya olabildiğince erken içirilmesi yaşamsal önem taşımaktadır.

 

Yeni doğmuş bir buzağının hastalıklara direnci ağız sütünün kalitesi ve veriliş zamanlaması ile yakından ilişkilidir (Şekil 1). Ağız sütünün veriliş zamanlaması, buzağı hastalıklara karsı yok denecek kadar bağışık biçimde dünyaya geldiğinden dolayı önemlidir.

 
 
 
Şekil 1: Kolostrumun Veriliş Süresi İle İmminoglobinlerin Absorbsiyon Yeteneği [4]
 

Buzağılar tarafından içilen ağız sütündeki bağışıklık maddeleri barsallardan emilerek kana karışırlar. Böylece buzağıyı hastalık ve enfeksiyonlara karsı korumaya başlarlar. Emilen bağışıklık maddesi miktarı doğrudan ağız sütünün veriliş zamanı ile etkilenir. Bağırsakların bağışıklık maddelerini emme yeterliliği zaman ilerledikçe hızlı bir biçimde düşer. Doğumu izleyen ilk 24 saatin sonunda doğumun ilk saatlerine göre buzağının bağırsaklarından bağışıklık maddesi emilim oranı % 90 oranında azalır. Bu nedenle ağız sütünün buzağıya verilisinde vakit geçirilmemelidir. Ağız sütü mümkün olabilen en erken zamanda ya da en geç 2 saat içersinde mutlaka verilmelidir. Ayrıca Ağız sütünün verilisi geciktiği zaman bağırsaklarda üreyen hastalık yapıcı mikroorganizmalar ağız sütünün yerine emilerek buzağıları hastalandırabilirler. Doğumdan sonra anasının yanında bırakılan buzağı bir süre izlenmeli ve ağız sütünü içip içmedikleri kontrol edilmelidir [3].

 

Kolostrumun bileşimi sütten tamamen farklıdır. Bu farklılık hem kimyasal hem de biyolojik yönden önemlidir. Kimyasal olarak laksatif bir özelliğe sahiptir ki yeni doğmuş buzağının sindirim sisteminde birikmiş olan mekonyumun dışarı atılmasını sağlar. Biyolojik olarak zengin immunoglobulin’lere yani antibodiler ve antikorlara sahiptir. Bu da buzağının hastalık etkenlerine karşı direncini arttırır. Aynı zamanda yüksek düzeyde protein, karoten ve A, D ve E vitaminleri içerir. Ancak besleyici değeri sonraki sağımlarda düşmeye başlar [3]. İkinci ve sekizinci sağımlar arasındaki süt yapısının giderek normal süt haline dönüşmesi ve absorbsiyonunun yeterince sağlanamaması nedeniyle “transit süt” olarak tanımlanmaktadır [6]. Kolostrum yaklaşık 48 saat içinde transit süt, 72 saat içinde de normal süt halini almaktadır. Gerçek kolostrum normal sütten iki kat daha fazla kuru madde, üç kat daha fazla mineraller ve beş kat daha fazla protein içermektedir. Ayrıca normal sütten daha fazla enerji, vitamin A, D, E ve immunoglobulinler (antikor ve antibadiler yani bağışıklık maddeleri) içermektedir. Nispeten düşük laktoz içermesi ishal olmalarını azaltır. Enzim inhibitörü tripsin ise buzağının kolostrumdaki anikor ve antibadileri daha iyi absorbe etmelerini sağlar. İyi bir kolostrum yüksek düzeyde immunoglobulinler içermeli ve koyu kıvamlı ve krema gibi gözükür [3].

 
Kolostrumun Kalitesini Etkileyen Faktörler
 

Kolostrumun kalitesini etkileyen faktörler olarak şunları sıralayabiliriz; İneğin yaşı, ırkı, gebelik öncesi beslenme düzeyi, kuruda kalma süresinin uzunluğu, zor doğum, cüsse ve davranışsal etmenler gibi pek çok faktör, kolostrumun kalitesi üzerine etkilidir [14]; [11]; [15]; [16].

a) Irk: Süt ırkı inekler, etçi ırklardan daha fazla kolostrum üretirler. Ayrıca, ırklar arasında da geniş bir varyasyon bulunmaktadır [17]; [18]. Holstein ırkı ineklerin kolostrumu (%6) Ayrshire, Brown Swiss, Guernsey ve Jersey (%8-9) gibi diğer sütçü ırklara göre daha az Ig içerir [6]; [19] [19] .
b) İneğin yaşı: Daha önce doğum yapmayanlar daha zayıf nitelikte kolostrum verirlerken, önceki yıllarda doğum yapmış ineklerin kolostrumu daha kalitelidir [20]; [21]; [13]; [22]; [19]. Şekil 2’de gösterilmiştir.
Şekil 2: Sığırlarda Kolostrum Kompozisyonunun Yaş ve Irka Göre Değişimi [4]
 
c) Kolostrum sızıntısı:Doğum öncesinde ineğin sağılması ya da memeden kolostrum sızıntısının meydana gelmesi, kolostrum kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir [10].
d) Kortikosteroid kullanımı: Uzun süreli kortikosteroid kullanımı Ig yoğunluğunu azaltmaktadır. Yapılan bir araştırmada, gebelik süresi 270 günün üzerindeki ineklerde 2 gün süreyle kortikosteroid kullanıldıktan sonra, doğan buzağılara verilen kolostrumun Ig düzeyi oldukça düşük olarak belirlenmiştir [10].
e) Gebelik öncesi besleme düzeyi: Özellikle enerji bakımından yetersiz besleme, kolostrum IgG yoğunluğunu önemli ölçüde azaltmaktadır [23]. Gebeliğin son 100 günündeki düşük düzeyli besleme, buzağılardaki ölüm oranını da artırmaktadır.
f) Zor doğum: Buzağılamadan hemen sonra emzirmeye yardımcı olunması ve buzağının kolostrumu tüketmesine rağmen, bir günlük yaştaki buzağıların kanlarındaki IgG1 ve IgM konsantrasyonları önemli ölçüde düşmektedir. Uzayan doğumlar asidosise yol açmakta ve doku oksijen düzeyini azaltmaktadır. Bu durumlarda ölüm kayıplarını minimize etmek için ekstra kolostrum beslemesi önerilmektedir [24].
g) Davranışsal etkenler
h) Kolostrumun veriliş zamanı: Doğumdan sonra kolostrumdaki Ig absorbsiyonunun etkinliği lineer olarak azaldığından, kolostrumun ilk veriliş zamanı oldukça önemlidir (Şekil 3). Doğumdan sonraki 3 saat içinde buzağının Ig absorbsiyon yeteneği %70’in altına iner. 12 saat içinde %50’nin altına ve 24 saat içinde de minimuma iner [24]; [6].
Şekil 3: İneklerde Kolostrumun Laktasyon Durumuna Göre Kompozisyon Değişikliği [4]
ı) Sağımdan önce memenin temizlenmemesi:

Ağız sütü içerme döneminde ana hayvanın meme bölgesi iyi temizlenmezse eğer buralarda üreyen zararlı mikroorganizmalar sağılan ağız sütüne karışarak kalitesini bozabilir. Bu nedenle doğumdan hemen sonra ineklerin meme bölgeleri iyice temizlenmelidir [4].

Yapılan bir araştırmada, erken dönemlerde yeterli düzeyde kolostrum alan buzağıların E.coli’nin bakteriyel faaliyetine maruz kalmadıkları ve erken dönemdeki tüketimin septiseminin önlenmesi açısından da önem taşıdığı bildirilmektedir [24].
 
Kolostrum Veriliş Yöntemleri
 

Doğumdan sonra buzağı, annesinden ayrılabileceği gibi, bu işlem 12-24 saat geciktirilebilir ya da daha sonrasına bırakılabilir. Ancak bu iş ne kadar erken gerçekleştirilirse, hem buzağının mikroplarla bulaşıp hastalıklara maruz kalmaması, hem de annenin daha sonraki dönemlerde buzağısını görmeden sağılmaya başlanması bakımından iyidir. İnekten herhangi bir nedenle kolostrum alınamazsa, bu ihtiyaç ilk gün 6, ikinci gün 5, sonraki günlerde birer yumurta akının katılıp karıştırıldığı normal sütle kapatılmaya çalışılmalıdır [25]; [1]. Ayrıca anneden alınan kolostrum kalitesi düşük olduğunda ikame kolostrum maddeleri ile Ig takviyesi yapılmasına rağmen buzağıya 100 gr Ig sağlayacak bir suplementin formüle edilemediği bilinmektedir [26]. Buzağı annesini emdiğinde ne zaman emmeye başladığının ve ne kadar kolostrum tükettiğinin hesaplanması çok zordur. Bu nedenle kova veya emzikle kolostrumun içirilmesi sağlanmalıdır [27]. Özellikle de buzağı ayağa kalkıp ememiyorsa ona yardım ederek ve mümkünse biberon kullanılarak yeterli kolostrum alması temin edilmelidir [1].

 
Kolosturumla Besleme
 

Süt sığırı yetiştiricileri buzağılarının doğduktan hemen sonra kolostrum aldıklarından emin olmalıdırlar. Araştırmalar buzağıların doğduktan sonra % 25’inin 8 saat boyunca ilgilenilmeksizin yalnız kaldıklarını, % 10-25’inin de yeterli kolostrumu alamadıklarını göstermiştir. Buzağıların yaşamlarının ilk birkaç saati içersinde 2-2,5 litre civarında kolostrum almaları gerekmektedir. Toplam günlük tüketim ise 4,5-6,5 litre civarında olmalıdır. Bir başka ifade ile buzağının canlı ağırlığının % 10’ u kadar olmalıdır. Yeni doğmuş buzağıların kolostrumla beslenmelerinde dikkat edilecek noktalar ana hatlarıyla şu şekilde özetlenebilir;

a)      Ana hayvanın meme bölgesi temiz olmalıdır

b)      İlk birkaç saat içersinde 2-2,5 litre kolostrum verilmelidir.

c)      İlk gün mutlaka 4,5-6,5 litre civarında kolostrum verilmelidir.

d)     Buzağıya kolostrum doğduktan 15 ila 30 dk. içersinde verilmeye başlanmalıdır [5].

Verilen kolostrumun ısısı 35 °C olmalıdır. Düşük sıcaklık­ sütün abomasumda çökme süresini uzatır ve kolost­rumun bir kısmı ince bağırsaklara yerleşerek sindirim bozukluklarına neden olur [2].

 

İnekler, doğumu izleyen ilk günlerde bir buzağının içemeye­ceği kadar kolostrum verirler. Kolostrum süt ya da süt ikame yemine göre 3 misli daha fazla kuru madde kapsar ve sindirilme derecesi oldukça fazladır. Taze olarak verilebildiği gibi dondu­rulabilir veya depo edilebilir. Daha sonra eritilerek yedirilebi­lir. Kolostrum ekşitilerek de saklanabilir [2].
 
SONUÇ
 

Kolostrumdaki Ig’ler ve antibadiler yavruyu ilk 3-4 ay boyunca karşılaşabileceği hastalıklardan korumaktadır. Buzağıların doğumdan sonra çeşitli hastalıklara karşı yakalanmamaları, hastalıklara karşı bağışıklık sistemlerinin geliştirilmesi ve ayrıca hayvanların gelişimini olumlu yönde etkilemek için kolostrumu içmeleri gerekmektedir. Yeni doğan buzağıların kolostrumu içip içmedikleri sık sık kontrol edilmelidir. Sağım işlemi yetiştirici tarafından yapılıyorsa ya da buzağı doğar doğmaz ayağa kalktığında annesini emecekse annenin memeleri dezenfektanlı su ile iyice temizlenmelidir.

 

Özellikle ülkemiz gibi süt fiyatlarının çok pahalı olmadığı ülkelerde yetiştiricilerin en önemli gelirlerini buzağı, dana ve düve satışlarından elde ettikleri dikkate alınırsa yeni doğan buzağıların yaşamlarının ilk dönemlerinde kaliteli kolostrumla uygun şekilde beslenebilmeleri büyük önem taşımaktadır.

 
KAYNAKLAR
 
[1] Özen, N., 1999. Süt Sığırlarının Beslenmesi. Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fak. Yayınları. Yardımcı Ders Notu No:3.,Antalya.
 
 [2] Yıldız G., AÜ Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme Ve Beslenme Hastalıkları A.Dalı
 
[3] Bozkurt Y., 2004, Sdü Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Ders Notları
 
[4] Türkmen İ., Sıgır Ve Koyunların Beslenmesi Sığgır Ve Koyun Besleme Rehberi, Uludag Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme Ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı
 
[5] Türkmen İ., BUZAGILARIN Beslenmesi,  Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme Ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, Turkmen@Uludag.Edu.Tr
 
 
[6] Wattiaux, A.M., Howard, T.W., 1997. Dairy Essentials. Babcock Institute for International Dairy Research and Development. WI 53706, USA.
 
[7] Hamilton, T.; Giesen, L., 2003. Effect of colostrum quality and management on immunity transfer of beef calves. http://131.104.112.18/beefupdate /Article94/a-effect-of-colostrum-quality-and-htm
 
[8] Morter, R.L., 2003. Feeding colostrum to calves. Cooperative Extension Service Purdue University West Lafayette, IN 47907, Indiana.
 
[9] Korhonen, H.; Marnila, P.; Gill, H.S., 2000. Milk immunoglobulins and complement factors. Br. J. Nutr. Nov.84, Suppl 1:75-80.
 
[10] Selk, G.E., 2003. Disease protection of baby calves. Division of Agricultural Sciences and Natural Resources F-3358.
 
[11] Earley, B.; Fallon, R.J., 1999. Calf health and immunity. Teagasc, Grange Research Centre, Dunsany, Co. Meath. Beef Production Series No:17
 
[12] McVicker, J.K., 2003. POC Testing in the maintenance of livestock animals. IVD Technology, Jun 2001,p. 47. Category: Testing.
 
[13] Thomas, H.S., 2003. Calves Need Colostrum to BuildImmunities. http://www.cattletoday.com/ archive/2002/March/CT195.shtml
 
[14] Arthington, J., 1999. Colostrum management in newborn calves. The Florida Cattleman And Lıvestock Journal. November – 1999
 
[15] Morin, D.E.; Constable, P.D.; Maunsell, F.P., McCoy, G.C. 2001. factors associated with colostral specific gravity in dairy cows. J. Dairy Sci. 84(4):937-943,
 
[16] Quigley, J.D.; Drewry, J.J.; Martin , K.R. 1998. Estimation of plasma volume in Holstein and Jersey calves. J. Dairy Sci. 81:(5):1308-1312
 
[17] Norman, L.M.; Hohenboken, W.D.; Kelley, K.W., 1981genetic differences in concentration of immunoglobulins G1 and M in serum and colostrum of cows and in serum of neonatal calves. J. Anim. Sci. 53(6):145672
 
[18] Tyler, J.W.; Steewens, B.J.; Hostetler, D.E.; Holle, J.M.; Denbigh, J.L.Jr., 1999b. Colostral immunoglobulin concentrations in Holstein and Guernsey cows. Am. J. Vet. Res. 60(9):1136-1139
 
[19] Muller, L.D.; Ellinger, D.K., 1981. Colostral immunoglobulin concentrations among breeds ofdairy cattle. J. Dairy Sci. 64(8):1727-1730
 
[20] Kirk, J.H., 2003. Colostrum: The key to control of calfhood diseases and death loss.
 
[21] Rusch, J., 2001. Calving and colostrum. http://www.ansc.purdue.edu/irm/BeefTopHand/2001MarApr. html
 
[22] Devery-Pocius, J.E.; Larson, B.L., 1983. Age and previous lactations as factors in the amount of bovine colostral immunoglobulins. J. Dairy Sci. 66(2):221-226
 
[23] Hough, R.L.; McCarthy F.D.; Kent, H.D.; Eversole, D.E.; Wahlberg, M.L., 1990. Influence of nutritional restriction during late gestation on production measures and passive immunity in beef cattle. J. Anim. Sci. 68(9):2622-2627
 
[24] Waterman, D., 1998. Colostrum. http://www.moormans.com/feedfacts/dairy/dairymar98/
colostru.html
[25] Sevgican, F., 1996. Ruminantların Beslenmesi. Ege Üniv. Ziraat Fakültesi Yayınları Ders Notları No:50/1, İzmir.
 
[26] Quigley, J.D.; Strohbehn, R.E.; Kost, C.J.; O’Brien, M.M. 2001. Formulation of colostrum supplements, colostrum replacers and acquisition of passive immunity in neonatal
calves. J. Dairy Sci. 84 (9) : 2059-2065